24 Şubat 2016 Çarşamba

İyiki doğmuş.

Bazı kişiler için sevmek çok zorlu bir meseledir. Sevdiklerini sandıkları kişiler genelde aşırı idealize edilmiş (yani bol miktarda şişirilmiş), aslında kendini sevmeyen ve bu nedenle de başkalarını sevmeyi beceremeyen kişilerdir. Bu kişilerin kendilerini sevmesini her şeyden çok isteyerek aslında hiç bir zaman sevilmemeyi göze almışlardır. Hayat onlar için bazen (!) zordur. Başarılıdırlar, arkadaşları vardır, kariyerleri güzeldir, bir çok kişi onlara imrenir hatta. Ama onlar bir türlü "tam" hissedemezler. En belirgin hisleri ise yalnızlıklarından orijin almıştır ve alacaktır. Bir süre sonra kalp kırıklıkları o kadar büyür ki, bu kişiler başkalarına bağlanıp acı çekmektense onları hayatlarına hiç almamayı tercih ederler. Yalnızlık zordur evet, ama en azından alışıldık bir durumdur. Garip bir huzur da verir.

Dedim ya bu kişiler için sevmek cidden zorlu bir meseledir. Kafa karışıklıkları ve kalp çarpıntıları arasında neyin gerçek sevgi neyin kendi değersizliklerinin yarattığı yanılgı olduğunu ayırt etmekte zorlanırlar. Bir zaman sonra sevmemek ve bağlanmamak daha kolay bir yol gibi gelir. Küsmüştürler. Aslında dağ dağa küsmüştür de dağın haberi yoktur.

Her şeye rağmen bu kişiler kimi insanların yanında, olabilecekleri (!) en samimi halleriyle var olmayı başarırlar. Bazen bu sevgi onları korkutur ve yine kaçmak isterler. Hatta bazen kaçarlar da. Ama diğerlerinin aksine bu "kimi insanlar" bir şekilde orada var olmak için çaba gösterip o kişiyi sevmeye ve onu olduğu gibi kabul etmeye devam ederler. Hem de hiç mecbur olmadıkları halde. Bakın bu çok samimidir işte.

Sevmek benim için zorlu bir meseledir. Buna rağmen bana sevgiyi öğreten ve yanımda olan kişilerin varlığı zorlukları daha katlanılır kılıyor. Hala sevmek istemiyorum yanlış anlaşılmasın :) Ama istemesem de sevgimin devam ettiği insanlar var. İyiki varlar. Onlar da olmasa ölürmüşüm.

İyiki doğmuşsun. Sen olmasan ölürdüm:) Literally. Öyle bir kadınım çünkü:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder